Konya’da boşanma davaları, Türkiye genelinde olduğu gibi çeşitli hukuki süreçleri içermektedir. Özellikle, şiddet mağdurlarının korunması amacıyla alınan önlemler arasında uzaklaştırma kararı önemli bir yer tutmaktadır. Bu makalede, Konya’da boşanma davası sürecinde 6284 sayılı kanun kapsamında tedbirlerin ve uzaklaştırma kararlarının nasıl alındığı ve uygulandığı ele alınacaktır.

Öncelikle 6284 sayılı kanunun 1. maddesinde ;
” Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. “
Denilmektedir. Kanunun amacını içeren bu maddede ” kadınların ” özellikle belirtilmesine rağmen ” erkeklerin ” özellikle belirtilmemesi sanki aile içi şiddetin yalnızca erkek tarafından gerçekleştirildiği anlamı çıkarılmakta ki bu hem Anayasa ile koruma altına alınan eşitlik ilkesine hem de hayatın gerçekleri ile çelişmektedir. Bu nedenle hem Kanunun adında hem de amacını açıklayan maddesinde erkek ibaresinin yer almaması tarafımızca eleştirilmektedir.
Bu kısa eleştirel açıklamamızdan sonra makalemizin asıl konusuna dönecek olursak ; kanunda tedbirler koruyucu ve önleyici tedbirler olarak ayrılmıştır. Mülki amir sadece koruyucu tedbirler verebilirken mahkeme tarafından hem koruyucu hem de önleyici tedbirler verilebilmektedir.
Mülki Amirler tarafından ( örneğin Konya Valiliği, Karatay Kaymakamlığı ) verilebilecek koruyucu tedbirler ;
a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.
b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.
c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.
d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.
Hakim tarafından verilebilecek koruyucu tedbir kararları ise ;
a) İşyerinin değiştirilmesi.
b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
Kararları verilebilecektir. Ayrıca kanunda hakimin yetkisi genişletilmiş ve bu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere de kanunda yer almasa dahi hakim tarafından karar verilebileceği kararlaştırılmıştır.
Hakim tarafından verilebilecek önleyici tedbirler ise ;
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
i) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar,
j) Tedbir nafakası
Kararları hakim tarafından verilebilecektir. Yukarıda olduğu gibi burada da hakimin yetkisi genişletilmiş ve bu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere de kanunda yer almasa dahi hakim tarafından karar verilebileceği kararlaştırılmıştır.
Verilebilecek kararların ardından bu başvuruların nasıl yapılacağı ve sürecin nasıl işlediği konusu ise Konya’da ve ülkemizde sıkça sorulan sorular arasındadır. Öncelikle boşanma davası sürecinde olunsun ya da olunmasın bu kararlar her zaman alınabilmektedir. Tarafların birbirine karşı şiddet uygulaması durumunda, mağdur taraf Polis ve Jandarma gibi kolluk kuvvetlerinden, mülki amirden ya da Mahkemeden yukarıda belirtilen tedbirleri ve uzaklaştırma kararını talep edebilir. Bu talep üzerine, mahkeme şiddetin varlığını ve mağdurun korunma ihtiyacını değerlendirerek, gerekli gördüğü takdirde uzaklaştırma kararı verebilir. Uzaklaştırma kararı, şiddet uygulayan kişinin mağdurun bulunduğu yerden belirli bir mesafe uzaklaştırılmasını ve iletişim kurmamasını içerebilir.
Yine yasada gecikmesinde sakınca olan hallerde kolluk birimlerinin de bir takım önleyici tedbirleri alabileceği kararlaştırılmıştır. Yukarıda Hakim tarafından verilebilecek önleyici tedbirler başlığı altında belirtilen (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, gecikmesinde sakınca olan acele durumlarda ilgili kolluk amirlerince de alınabilmektedir. Ancak Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunmak zorunda olup Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.
Tüm bu anlatımlarımız ışığında 6284 sayılı kanun kapsamında alınan tedbir kararları ve uzaklaştırma kararları, hem Konya ilinde hem de ülkemizde tarafların güvenliğini sağlamak ve şiddet mağdurlarını korumak amacıyla önemli bir araçtır. Bu karar, mahkeme tarafından dikkatlice değerlendirilmeli ve şiddetin devam etmesi halinde etkili bir şekilde uygulanmalıdır.
Konya’da boşanma davası sürecinde uzaklaştırma kararı almak isteyen taraflar, bu konuda deneyimli bir avukattan destek alabilirler. Avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak uzaklaştırma kararı talebinde bulunabilirler. Mahkeme süreci boyunca tarafların hakları gözetilmeli ve adaletin sağlanması için gerekli adımlar atılmalıdır.
Sonuç olarak, özellikle Konya’da boşanma davası sürecinde 6284 sayılı kanun kapsamında alınan uzaklaştırma kararı, şiddet mağdurlarının korunması ve mağduriyetlerinin önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu kararın etkili bir şekilde uygulanması, boşanma davası sürecinin adil ve adaletli bir şekilde sonuçlanmasını da sağlayacaktır.
Bu makalede ele alınan konunun önemini vurgulamak ve şiddet mağdurlarının haklarını hatırlatmak amacıyla şiddetle mücadelede etkin bir rol oynamak hepimizin sorumluluğundadır. Güvenli bir gelecek için, hep birlikte hareket etmek ve şiddeti durdurmak için çaba göstermeliyiz.
#konyaavukat #konyaboşanmaavukatı #konyanafakaavukatı #konyatamzinatavukatı #konyaişavukatı #konyakadınaşiddet #uzaklaştırma #boşanma